Ramazan'la Tanışın! Çünkü O, Harika Bir İnsan

Engelsiz Yaşam

Yaklaşık 30 yaşlarında olduğunu düşündüğüm, Ramazan isminde birisi var buralarda. Kendisi zihinsel engelli bir kişi fakat çok da mütevazı, kibar ve sohbet edilebilir birisi aslında. Bir şeylerin gayet farkında olan bir insan. Yolda kiminle karşılaşırsa karşılaşsın selam veren, hâl hatır soran, sizinle sohbet etmeyi seven birisi. Zaman zaman onunla karşılaştığımda, "Nasılsın?" diye soruyor, beni gülümsetiyor.

Ben de ona aynı soruyu sorduğumda ise, "Çok şükür iyiyim." diyor. Duygulanmadan edemiyorum. Yapamıyorum, çünkü ondaki kibarlığa sahip olamayan, akıl sağlığı gayet yerinde olan insanlar var.

Karşıdan geldiğini gördüğümde ne tepki vereceğini merak ederek bekliyorum bazen. Beni tanıyıp tanımadığını merak ediyorum. Üzerindeki o hiçbir şeyi umursamayan tavırları hayranlıkla izliyorum yanımdan geçip giderken. Çocuklarla oyunlar oynayışına denk geliyorum bazen, çocukların ona olan saygısını görünce mutlu oluyorum.

Ramazan'ın ailesinde duyduğum kadarıyla genetikmiş bu durum. Galiba kardeşleri de böyleymiş, sadece aldığım duyumu yazıyorum. Ancak yine de kendine yetebiliyor olması, mütevazı bir şekilde hayatını sürdürüyor olması beni mutlu ediyor. Onunla her karşılaştığımda nereden geldiğini, nereye gittiğini hep merak ederim.

Bu yazımda ondan bahsetmemin sebebine gelmek istiyorum. Sesi, tavırları kulaklarımdan gitmiyor desem haksız sayılmam. Bugün evin içerisinde iken, sokakta "Cenaze ilanı! Cenaze ilanı!" diye bağırarak geçen birisinin sesini duydum ve ilk başta ne olduğunu anlayamadım, açıkçası biraz da ürktüm fakat sonra o kişinin Ramazan olduğunu anlayınca duygulandım. Pencereden dışarıya, sokağın köşesinde kaybolup gidene kadar arkasından uzun uzun baktım öylece. Sonrasında ise şiddetli bir duyguyla onun hakkında yazmak istedim.

Zihinsel Engelli Olmak

Ramazan, onu ne zaman görsem hep bir cenaze yerine gitmekte olduğunu söyler, hep bir yerde birisi ölmüştür ve Ramazan da oraya gidiyordur. Kim ölmüş, nasıl ölmüş, konuşmaya duyduğu ihtiyacı anlayarak onunla biraz sohbet ederim, o da anlatır. İnsanlar çoğu zaman onun değişik hikâyeler anlattığını söylüyor, bilemiyorum ancak yine de dinliyorum onu. Ramazan'ın her sela sonrası yola düşmesinin bir sebebi varmış, bunu duyduğumdan beri ne zaman onunla karşılaşsam duygulanmadan edemiyorum. Babasını kaybettiğinden beri ne zaman ölen kişinin selası verilse, Ramazan direkt oraya gidiyormuş. Ramazan tam bizim sokaktan geçer iken, yine ölen birisinin selası veriliyor idi. Ramazan'ın, "Cenaze ilanı!" diye bağırarak sokağı arşınlaması beni çok etkiledi.

İnsanlar hayat telaşına kapılmış bir şekilde dünyada varlığını sürdürürken, her gün binlerce insan ölüyor. Sela verdikleri zaman kısa bir hüzne kapılıyor, sonrasında ise hayatımıza devam ediyoruz.

Ramazan'ın bunu bilerek, sokakta bağırarak, "Cenaze ilanı!" demesi, insanların dikkatini çekmek içindi ve onlara "Bakın birisi öldü ey yaşayanlar! Ebediyete biri daha göçtü!" diye anlatmak istiyordu sanki.

İnsanlar o zaman, "Evet, birisi öldü şu an." diye düşündü onun sayesinde ve bir kez daha hayatta yerini sorguladı. Ömür göz açıp kapayana kadar biterken, o kısacık ömrü güzel şeylere harcayamadan ölüp gidiyor insan diye düşündü herkes.

Ramazan'ın kalbi o kadar güzel ve o kadar her şeyin farkında ki... Onu gördüğünüz an bunu kalbinizin en derininde hissediyorsunuz. Sevgili babasına rahmet olsun. Onun ve Ramazan için dua edeceğim.

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu