Ocakta Yemek Değil, Sevgi Pişiriyorum Galiba - Öyle mi Acaba?

Yemek

Yemek yapmayı sever misiniz? Yemek yapmanın sanatla bir ilgisi olduğu söylenir hep. Yemek yapmak benim için rutin bir durum, seviyorum da elbette yemek yapmayı fakat kalabalık bir aileye yemek yapmak zaman zaman yorucu olabiliyor bazen. Uzun zamandır, epey uzun bir zamandır birçok kişiden aldığım tepkiler sonucunda hissettiklerimi yazmak için kaleme alıyorum bu yazıyı aslında. Yemek yapmak bahane anlayacağınız.

Evime gelen, yaptığım yemeği, pastayı, keki ya da herhangi bir kurabiye, poğaça fark etmiyor yiyen kişiler hayret ediyor. "Nasıl bu kadar lezzetli? Nasıl bu kadar güzel? Tarifini verir misin? Sen içine farklı bir şey koyuyorsun kesin! Ben yapıyorum böyle olmuyor." gibi gibi cümleler kuruyorlar. Tabii yaptığım şeyin kötü olmaması için çaba veriyorum, güzel yorumlar almak da motive ediyor burası ayrı ama, internet üzerindeki tarifleri uygulamaktan ya da püf noktaları bilmekten başka bir özelliğim yok aslında, bunu anlatamıyorum. Övülmekle hiçbir zaman baş edemedim, teşekkür bile edemiyorum nedense, gülümsüyorum yalnızca ya da afiyet olsun gibi cümleler kuruyorum.

Örneğin, geçen akşam ağırladığımız misafirler için anne keki adını verdiğimiz bir kek yaptım. Tarifi internette kolaylıkla bulabilirsiniz, yüzlerce sayfada hep aynı tarifler var. Tarifi değiştirmeden yalnızca içerisine limon aroması ve minik kuru üzümler ekledim, bu kadar. Misafirlere yaptığım ikram tabaklarının dışında, kalan keki tepside olduğu gibi fırında bıraktım.

Keki öyle çok beğendiler ki, fırındaki tepsiyi de çıkararak oturup yediler. Kalan keki de saklama kabına koyarak onlara verdim. İşin tatlı kısmı burası da değil, misafirler eve gittiklerinde götürdükleri keki bulamamışlar ve beni aradılar. "Kek orada mı kaldı acaba Esra abla?" diyerek. Gecenin bir yarısı arabalarının her yanına bakarak keki aramışlar ve sonunda bulmuşlar. Hala aklıma geldikçe gülüyorum. Keki bulduktan sonra da bir çay demleyerek oturup yemişler bizden ayrıldıktan sonra.

Yemek Yapmak

Tabii tek olay da bu değil aslında, buna benzer o kadar çok olay yaşadım ki, yaşıyorum ki, tuhaf hissettiriyor. Bir keresinde sabahın köründe birisinin arayıp, "Sen patatesi nasıl kızartıyorsun? Benimki seninki gibi olmuyor." dediğini hatırlıyorum. Tahinli çörek için neredeyse her gün ev sahibi teyzeden ve annemden taş yiyorum "Ne zaman yapacaksın da yiyeceğiz acaba?" gibisinden. "Köstebekli pasta yapsan da yesek abla!" diyen, "Fırında makarnan çok güzel oluyor, olsa da yesek." diyen kardeşler. "Sen ne güzel yemek yapıyorsun ya, maşallah elin çok lezzetli," diyen arkadaşlar vs. Ellerime bakıyorum haliyle sonra. Herkese verdiğim cevabı veriyorum, "İnternette tarifleri var, ölçüye uyun yapın, sizinki de aynısı olur." diyorum. Babam bile basit bir, yağda yumurtayı benim yapmamı ister. "Esra iki tane yumurta kır da getirsene." der, bir başkası yapmak için atıldığında, "Esra yapsın." diye ısrar eder ya da bazen sesini çıkaramaz, yapılan yumurtayı öylece yer. Gülmek geliyor içimden çoğu zaman.

Gastronomi okumadım, aşçı değilim haliyle. Sadece gördüğüm her tarifi yapabiliyorum, tecrübelerim ve bilgilerimle de yaptıklarıma kendi yorumlarımı verebiliyorum. Yine de şuna gerçekten inanıyorum: herkesin elinin lezzeti diye bir gerçek var. Herkesin yaptığı yemek aynı tarifle, aynı ölçüyle yapılmış olsa da mutlaka tadı değişik oluyor.

Örneğin benim için annemin yemeğinden başka hiçbir yemek tam değildir. Anne yemeği olduğundan belki de bilemiyorum, kimsenin yemeğini de küçümsemiyorum ama annenin yaptığı yemek ayrı bir tatlı olur. Zaten annem, elimin lezzetinin kendisine benzediğini söyler, bu da ayrı bir mutluluk elbette.

Güzel Yemek Yapmak

Lise zamanlarında bir keresinde haşhaşlı bir tatlı yapıp okula götürmüştüm, öyle çok beğenilmişti ki, hala, aradan geçen bunca seneye rağmen arkadaşlarım nerede haşhaşlı tatlı yeseler bana ulaşır ve asla senin yaptığın gibi değil derler. Senin bu yemeklerini yiyecek adam ne şanslı diye yakınırlar, güldürürler beni.

İnsanın egosu tatlı bir parlıyor, orası ayrı elbette ama neden böyle oluyor ben de bilemiyorum. Galiba yemek yapmak gerçekten de bir sanat. Acaba sizler de yemek yapmayı seviyor musunuz, yoksa yemek yemeyi seven kesimden misiniz? Kadın erkek fark etmeksizin bence yemek yapmayı herkes bilmeli, merak etmeli, uğraşmalı. Bugün bir saatte farklı yemekler çıkarabilmek yılların tecrübesine dayalı benim için ama bu sevdiğim, merak ettiğim için de gelişen bir durum aslında. Dışarıdan söylenen yemeklerin yanında kendi yaptığınız yemekler daha lezzetli, inanın.

Tabii yaptığınız yemeklerin güzel övgüler alması da büyük bir sebep. İnsan mutlu oluyor inkâra gerek yok asla. Böyle küçük şeylerle mutlu olabilen bir insanız işte, ne yapalım.

Bazen küçük tatlı misafirlerim oluyor, onlar için farklı kekler vs. yaptığımda yüzlerindeki mutluluk inanılmaz, bunu görebilmek de yetiyor bana. Sanırım hep kendimden bir şeyler veren bir insan olacağım ve verdikçe de mutlu olacağım bu hayatta. Yemek yapıp insanlara keyifli bir yemek lüksü yaşatmak da buna dahil. Aldığım tepkiler de beni mutlu ediyor haliyle. Hayat böylesi bir kısır döngü galiba. Biraz karışık o mevzular o yüzden, dilerim sıcak bir tabak çorbaya muhtaç insanların da karnı doyar bir gün, dilerim onlar da lezzetli yemekleri yedikçe mutlu oldukları bir yaşama kavuşurlar. Tıpkı eskiden bizim olduğumuz gibi. Dilerim...

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu