5 Engelli Çocuğuna Bakan Muhteşem Anne

Engelli Çocuklarına Bakan Anne

Bazen, bütün dünyada sanki yalnızca biz varmışız gibi hareket ederiz. Sanki her şey bir yanılsama gibidir ve bütün dünya, yalnızca televizyonun ötesindeymiş gibi gelir. Oysa dünyada ne zor şartlar altında yaşayan insanlar var ve bu insanlar belki de çoğumuzdan daha insanlar.

5 Engelli Çocuğuna Bakan Muhteşem Anne

Engelli Çocukları Olan Anne

TRT Haber'in ekrana taşıdığı bir hikâyeye denk gelince gözyaşlarımı tutamadım. Tek başına, 5 engelli çocuğuna hem annelik hem de babalık yapan fedakâr bir annenin gözyaşlarını, evlatlarına olan sevgisini görünce içimde bir şeyler ezildi.

Bu dünyada, engelli bir insan olmak suç değil, kimse onlara neden böylesin diyerek hesap da soramaz. Fakat sevgiye, ilgiye her insandan daha çok ihtiyaçları olduğu bir gerçek. Onları dışlamadan kendimizmiş gibi kabul ederek, belki de kendimizden daha çok severek, kucaklamalıyız.

Eli, ayağı öpülesi annenin, evlatları için söylediği güzel sözler duygulanmama neden oldu. Onlardan bir saat bile ayrı kalamadığını söylüyor. Düşünüyorum da, eğer benim de engelli bir evladım olsaydı, ben de ondan, bir saat bile ayrı kalamazdım. Ona öyle güzel bakardım ki, bu dünyada sevgi denilen duygunun en saf halini ta yüreğinde hissederdi.

Çünkü onlar hissederler. Onların hislerine güvenirim. Sevgiyi de, nefreti de çok iyi tanırlar. Aldatıcı değillerdir, merhamet güzel yüzlerini süsler, en kötü insanın yüzüne bile gülümserler. Kalplerindeki nefret sonsuza dek alınmış gibidir sanki. İşte bu yüzden incitilmemeli, el üstünde tutulmalıdırlar.

Birçok engelli insan gördüm, onlardan bazılarıyla konuştum, bazılarına yardım ettim, bazılarıyla bazen yalnızca göz göze gelip birbirimize gülümsedik. Kimisinin uzuvları yoktu, kimisi zihinsel olarak engelliydi, kimisi yürüyemiyor, kimisi konuşamıyordu.

Ama buna rağmen öyle sevimli, öyle mütevazı insanlardı ki! Yüzünüze belli bir çıkarla bakmıyorlar, sizinle menfaatleri yüzünden konuşmuyorlar, gönüllerinden gelen bir sevgiyle sizi kucaklıyorlar ve aslında onlar kadar bu hayatı sevemediğiniz için, kendi içinizde hayal kırıklığı duyuyorsunuz. Mütevazı insanlar bu hayatı yaşıyor! diye düşünüyor ve gülümsüyorsunuz.

Onların böyle olmasını seviyorum. Kendilerine has, anlamlı ve aslı taklit edilemeyen bir sevgi çemberleri var. Ne kadar empati yaparsak yapalım asla onlar gibi hissedemeyeceğimiz aşikâr, fakat onlar tarafından sevildiğiniz anda hissettiğiniz mutluluk da paha biçilemez.

Kendi öz teyzem bile doğuştan konuşamaz, duyamaz ve zihinsel olarak da yüzdelik bir dilimde engelli. Ama onunla bir araya geldiğimiz her zamanda, diğer insanlarla geçirdiğim bütün vakitlerden daha değerli gelir vakit bana. Daha huzurlu olurum, daha mutluyumdur. Farklı şehirlerde oturduğumuzdan sık görüşemiyoruz ama onun şehrine adımımı attığım ilk an, soluğu onun yanında alırım.

Bir keresinde bir akşam vakti arabadan indiğim gibi onun kapısına varmış ve içeriye girmiştim. Yüzünü duvara dönmüş bir şekilde uyuyordu, kapıyı kilitlememişti. Onun bu hali içime öyle bir dokundu ki, o uyanana kadar saatlerce ağladım, hıçkıra hıçkıra ağladım. Uyanıp da beni fark ettiğinde yüzünde öyle bir gülümseme belirmişti ki, şu an bu cümleleri yazarken bile gözlerim doluyor, dayanamayıp ona sıkı sıkı sarılmıştım.

Çünkü onun yüreğindeki o saf sevgi, o yüzüne kondurduğu gerçek gülümseme, benim bu hayatta tanıdığım bütün insanlardan daha gerçekti. Katıksız, çıkarsız, anlamsız karmaşalardan uzak, mutlak bir sevgiyle bakar her zaman. Ve her zaman el üstünde taşır beni. Onun elinde büyüdüm sayılır aslında, çocukken beni nasıl koruyup kolladığını hatırladıkça gülümsüyorum.

Hayatınızda engelli bir insan varsa, onların dilinden daha iyi anlıyorsunuz. Hayatınızı bir engelli insanın yıllarına şahit olarak geçiriyorsanız, onları anlamamak gibi bir durumunuz olmuyor. Hatta onların dilinde konuşuyorsunuz bazen. Teyzemle uzun uzun sohbetler ederiz, ne konuştuğumuzu bilmeden. Ama anlatır, en azından anlatmaya çalışır. Ben de anlatırım bir şeyler, ne anlattığımı bilmeden ve ilgiyle dinler. Sanki anlıyormuş gibi, yüreğimde hissederim anladığını. Galiba o da yüreğiyle anlıyor beni.

Hayat. Tek üzüntünüz, onlar için radikal değişimler yapamadığınız oluyor. Engelli olan bütün insanlara selam olsun. Sevgi her zaman sizi korusun. Videodaki sevgili anne ve evlatları da umarım hep mutlu olurlar. O annenin ellerini ve bilhassa kalbini öpmek isterdim. Bu hayat zorlu bir hayat ama Allah zorda olanların yardımcısıdır. Allah yardımcınız olsun. Saygı ve sevgiyle. İşte o anne ve birbirinden kıymetli engelli 5 evladı.

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu